After Life 2. Sezon İncelemesi

Ünlü komedyen Ricky Gervais’in kara komedi türündeki dizisi After Life, ilk sezonu ile büyük beğeni toplamıştı. Merakla beklenen ikinci sezon, uzun bir aradan sonra 24 Nisan’da yayınlandı. Ricky Gervais, başrolünü büyük bir ustalıkla canlandırdığı dizinin senaristliğini ve yönetmenliğini de üstleniyor.

After Life Birinci Sezonda Neler Oldu?

After Life, karısını kaybeden intihara meyilli bir adamın hikayesini anlatıyor. Henüz acısı taze olan Tony, hayata olan kızgınlığını saklama gereği duymadan, etrafındaki herkese kırıcı davranıyor. Kayınbiraderi Matt ve çalıştığı gazetedeki arkadaşları ise Tony’i bu intihar düşüncesinden vazgeçirmeye çalışıyor. Alaycı ve dobra tavrı ile gördüğümüz Tony, her şeye rağmen hayatın devam etmeye değer olduğunu anlamış ve iyileşme yolunda bir adım atmıştı.

After Life İkinci Sezon Konusu

After Life, 6 bölümlük ilk sezonuna pek çok duygu geçişini ve sahici hisleri sığdırmayı başarmıştı. Bunda Ricky Gervais’in gözlem yeteneği ve hikayenin gerçekçiliğinin payı büyük. İkinci sezonda Tony’nin, bu iyileşme sürecinde yaşadıklarına tanık oluyoruz. Eski günlerine dönmeye başlasa da her gece karısı Lisa’nın videolarını izlemeye devam ediyor. Anılara olan bağımlılığı Tony’e alkol bağımlılığını getirirken, hemşire Emma ile belirsiz ilişkisine devam ediyor. Boşanmanın eşiğinde olan kayınbiraderi Matt ise psikolog yardımıyla zor günlerini aşmaya çalışıyor. İlk sezonda tanıyıp sevdiğimiz After Life dünyası hiçbir şey değiştirmeden, yeni hayat telaşları ekleyerek bir kez daha karşımıza çıkıyor.

İlk sezonu izleyenler, dizinin hem güldüren hem de ağlatan gelgitli ruh haline aşinadır. İkinci sezon, ilk sezona göre biraz daha duygusal. Bu dengenin değişmesinin en önemli nedeni, Tony’nin artık tavsiye alan değil, tavsiye veren pozisyona geçmesi. Boşanmanın eşiğinde olan Matt, geleceğiyle ilgili endişeleri olan Sandy ve aşkına karşılık bulamayan Cath, Tony’yle dertleşerek çözüm yolu arıyor. Düşüncelerini hiçbir zaman saklamayan Tony, sevdiklerine tavsiye verirken Lisa ile olan mutlu günlerini hatırlıyor ve dizi, gözleri hülyalı bir şekilde boşluğa daldıran üzücü bir geçmiş anısı oluyor.

İkinci Sezon Yorumları

After Life’ın diğer diziler arasından bu kadar hızlı sivrilmesinin en önemli nedeni zekice diyaloglarıydı. Dürüst bir şekilde yazılan ve izleyicinin zekasına saygı duyan bu diyaloglar çoğu zaman memnun etse de bazen gereğinden fazla didaktik olabilir. İkinci sezonda diyalog aralarındaki uzun tiradlar çok daha fazlaydı. Üstelik sırf senarist tarafından deklare edilmek istendiği için alakasız bir karaktere söyletilmiş cümleler bulunuyordu. Yazılan diyalog her ne kadar zekice olsa da bağlamı ve zamanı en az içerik kadar önemlidir.

After Life’ı biraz gülüp, biraz ağlayıp, biraz da hayat hakkında düşüncelere dalmak için izleyen varsa ikinci sezondan memnun olacaktır. İkinci sezon için dizinin mevcut yerini koruyan, ama üzerine çok da bir şey koymayan bir sezon olduğunu söyleyebiliriz. Her halükarda, yarım saatten oluşan 6 bölüm kesinlikle bir vakit kaybı değil.