Kıyıda Köşede Kalmış Bir Mini Dizi: Crashing

30 Kasım 2020 Dizi, Dizi İncelemeleri Yorum

Crashing, Phoebe-Waller Bridge adlı efsane kadının yazıp yönettiği ve dizinin başrolünde oynadığı 6 bölümlük, tadı damağınızda kalacak bir mini dizi. Her bir bölümü 20-25 dakikadan oluşuyor ve eğer boş vaktiniz varsa bir oturuşta bitirebilmenize olanak sağlıyor. Yani ortalama 2,5 saat uzunluğunda olan bir film izliyormuş gibi de düşünebilirsiniz.

Dizinin senaristi olduğunu söylediğim kadını duymuş olma ihtimaliniz çok yüksek; aldığı ödüller olsun, yaptığı diğer şovlar olsun kendisi oldukça popüler. Buna rağmen ülkemizde pek fazla izlendiğini görmedim. Fleabag isimli dizisi bahsedeceğim diziden çok daha popüler ama her halükârda ikisi de birbirinden güzel ve eğer mizah anlayışınıza uyuyorsa ikisini de izlemenizi tavsiye ederim.

Crashing Dizisi Konusu

Gelelim Crashing adlı dizinin konusuna. Dizi kullanılmayan eski bir hastanede geçiyor. Bu hastanenin odalarını oldukça ucuza, ev arayan veya durumu olmayan bir nevi konargöçer yaşayan insanlara kiralıyorlar. Bu insanlar da hastanenin odalarında kendilerine hayat kuruyor. İçerisinde hemen hemen her çeşit insanı bir arada görebilirsiniz.

Dizi Lulu isimli ana karakterin çıktığı bir seyahat sonrasında çocukluk arkadaşı Anthony’yi bulmak üzere bu hastaneye gelmesiyle başlıyor. Buraya geldiğinde Anthony’nin sevgilisi Kate ve yaşadığı diğer insanlarla tanışıyor ve olaylar hızla gelişiyor. Lulu’nun birden hayatlarına girmesinden Kate rahatsız oluyor çünkü Lulu çiftimizin ilişkilerindeki örtbas ettikleri bazı gerçekleri ortaya çıkarıyor. Lulu sadece bu çiftimizde değil hastanedeki diğer yaşayan insanlarda da etki bırakıyor. Açık sözlülükle yaptığı nokta atışı gözlemlerini çekinmeden söylüyor ve insanlar da kendilerini sorgulamaya başlıyor.

Yazarın Yorumu

Diziyi izlerken gözlerimden yaşlar gelene kadar kahkaha attığım yerler de oldu, duygusallaştığım da. Dizi komedi altında çokça mesaj ve inceler de içeriyor ki bu da en sevdiğim kısmı oluyor. Bridge’in yapımlarında oldukça görülüyor bu durum ve kendisi bu kara komedi olayında gerçekten çok başarılı.

Phoebe-Waller Bridge bu dizide ilişkilere, arkadaşlığa, özgüvene ve daha fazlasına değiniyor ve evet, 2,5 saatin içerisine sığdırıyor bunları. Dizideki her karakterin farklı bir hikayesi ve geçmişi var. Tabii bunu çok irdelemeden olağanca anlaşılır şekilde sunuyor ve güzel bir finalle de dizi bitiyor. Bitirdiğinizde yüzünüzde bir gülümseme ya da en azından küçük de olsa bir tebessüm olacağına eminim.

Gülmek ve iyi hissetmek istediğim bir zamanda tekrar tekrar açıp izleyebileceğim diziler arasında başları çekiyor Crashing. Umarım izler ve seversiniz!