Bol Müzik, Bol Komedi, Tam Bir Aksiyon Filmi: Baby Driver

Aksiyon, komedi ve suç türlerini harmanlayıp keyif verici bir ritim yakalayan Baby Driver, yönetmenliğini ve senaristliğini Edgar Wright’in yaptığı 2017 çıkışlı bir film. Başrolünde Ansel Elgort’u gördüğümüz bu eğlenceli yapımda Kevin Spacey, Lily James, Eiza González ve Jon Hamm gibi isimlere de rastlıyoruz. Oldukça genç olmasına rağmen soygunculara sürücülük hizmeti veren Baby’nin hikayesini anlatan Baby Driver, nostaljik şarkıları ile de izleyenlere keyifli saatler yaşatıyor.

Konusu

Baby, bir suç lideri için çalışan ve ona borcunu ödemek için soygunlarında sürücülük hizmeti veren bir genç. Bu kirli işlerde bu gencin sürücülük için seçilmesi tabiki de babasının hayrına değil. Bu genç ve temiz görünümünün aksine Baby, direksiyona geçince resmen asfaltları ağlatıyor. Her seferinde hırsızları polislerden kaçırmayı başarıp sonra hiçbir şey olmamış gibi kulağında kulaklıkla kahve almaya giden bu gizemli sürücü, hayatının çıkış noktası olarak müziği seçiyor. Kulağından kulaklığını eksik etmeyip, müziği temel ihtiyacı gibi gören Baby’nin, konuşmaları kaydedip remix yapma gibi eğlenceli bir huyu da var.

Tabi filmi izlerken bir gün bu kadar kusursuz soygunun sonunun da geleceğini bekliyoruz. Tam Baby tüm bu kirli işleri bırakıp romantizmin dibine vurmuşken, yardım etmek zorunda olduğu bir soygunda işler ters gidince finale kadar bitmek bilmeyen bir aksiyona kaptırıyoruz kendimizi. İşin içine aşık olduğu garson kız, Kevin Spacey karizması, her soyguna uygun çalan müzikler, hafif dram, yüksek derecede eğlence ve temposunu eksiltmeyen aksiyon girince de açıp açıp izlemelik mükemmel bir yapıt ortaya çıkıyor. Anlaşılan Baby Driver’in eğlenceli ritmine doyum olmamış ki ikincisi ise yakında izleyicileri ile buluşuyor.

Değerlendirme

‘Aynı Yıldızın Altında’ filmiyle başarılı bulduğumuz Ansel Elgort, bu filmde çok daha iyi bir performansla beyaz perdenin hakkını veriyor. Oynadığı karakter Baby’nin de çok iyi yazılıp, ayrıntılarının düşünülerek seçildiğini hesaba katınca Ansel Elgort’un, ölmeden önce yapılcaklar listesindeki ‘mükemmel bir sinema performansı’ maddesine çoktan tik attığını düşünüyoruz. Bunun yanında filmde Kevin Spacey’in suç lideri Doc performansı da yabana atılır cinsten değil. Adam nefes alıp verirken bile karizmatikken, bir suç lideri olarak karşımıza çıkması filmin kalitesini bir hayli arttırıyor. Ki Kevin Spacey var dediler geldik diyen kitlenin büyüklüğünü de düşünürsek oyuncu kadrosunun seçimini gayet yerinde buluyoruz.

Edgar Wright’in, filmi orjinal bir hikaye ile ele almasıyla karşısına öyle bir senaryo çıkmış olmalı ki büyük ihtimal ‘bu kadar iyi bir malzemeyi başkasına bırakamam’ diyerek senaristliğini de kendi üstlenmiş. Olay örgüsünün akıcılığı ve hikayenin kendine çeken havası tencere kapak misali kendi yönetmenini bulunca film izleyiciye tam bir görsel şölen yaşatıyor. Filmdeki şarkı seçimlerine değinmiyoruz bile, eğer soundtrackten de bahsedecek olsak, bu kadar iyi bir film nasıl 7.6 IMDb puanını geçemez diye her an kum torbası yumruklamaya başlayabiliriz.

Sonuç olarak, kimi filmler vardır ya, mutlusundur izleyip daha da keyiflenmek istersin, canın sıkkındır izleyip moralini düzeltmek istersin, hiçbir şey hissetmiyorsundur dur biraz eğleneyim dersin. İşte Baby Driver tam olarak böyle bir şey. Her durumda, her koşulda, her ruh halinde kendisini izlettiren eğlence ve aksiyon dolu, gözlerinizi açıp (kapatsanız izleyemezsiniz) bitmek bilmeyen ritmine kaptırmak isteyeceğiniz türde bir film.