1997 yılında çizgi romanlardan beyaz perdeye taşınan aksiyon serisi Men in Black, yepyeni kadrosu ve alışık olmadığımız dinamikleriyle tekrar izleyiciyle buluştu. Bir spin-of olan “International” isimli filmin başrolünde Chris Hemswort ve Tessa Thompson yer alıyor. İkiliyi, Thor Ragnarok filminde aynı sahneleri paylaşırken izlediğimiz için halihazırda aşina olduğumuz bir sinerjiyle karşılaştığımızı söyleyebiliriz. Bunun dışında Men in Black ekibinin kamera arkasında da işinin ehli isimler yer alıyor. Filmin senaryosunu, Iron Man filminin senaryosuna da eli değen Matt Holloway ve Art Marcum yazmış. Çekimini ise aksiyon sinemasında adını sıkça gördüğümüz F. Gary Gray üstlenmiş. Bu nedenle filmin beklentiyi karşılayan, orta karar bir aksiyon filmi olacağını tahmin etmek hiç de zor değil.
Men in Black Nerden Nereye Geldi?
1997 yılında deneyimlediğimiz ilk Men in Black filmi, bizlere siyah takım elbiseleriyle uzaylı avlayan Tommy Lee Jones ve Will Smith izleme şansı tanıdığı için oldukça beğenilmişti. Çok fazla kasmadan kurulan Men in Black evreni, 3 bölümlük ömrünü hakkıyla tamamlayarak sırasını savdı. Men in Black International, hikaye bakımından orijinal seriye herhangi bir yenilik katmıyor. Hatta filmin, peşinen sadece eğlendirmeyi amaçladığını söyleyebiliriz. Zaten kurulu bir düzene ortasından dahil olan film, bu nedenle yalnızca karakter dinamiklerine eğilerek tempolu bir kaçma kovalama sunuyor.
Men in Black, orijinal serisinde aksiyonla hikayeyi dengeli bir şekilde götürüp, aralara toplumsal konulara dair easter egg’ler serpiştirmeyi tercih etmişti. International, kendisinden önce çizilen bu yola hiç girmemeyi tercih ederek sığ bir anlatının peşine düşmüş. Nihayetinde ortaya çıkan film ise salt eğlendirme amacı güden, görsel olarak ilgi çekici ve nispeten tempolu bir film olmuş. Son cümlede sıraladığım özellikler, bir filme iki saatinizi ayırmanız için yeterliyse, Men in Black sizi oldukça tatmin edecektir. Ancak daha fazlası arayışında olanlara hayal kırıklığı yaşatması muhtemel
Chris Hemsworth ve Tessa Thompson
Yeni Men in Black ikilisi Chris Hemsworth ve Tessa Thompson, filmdeki performansları ile ayrı bir parantezi hak ediyor. Tommy Lee Jones ve Will Smith, beyaz perdede oldukça kabul gören, eğlenceli bir ekibe hayat vermişti. Birbirinden zıt personalara sahip olan bu iki karakterin kendi içindeki çatışmaları ve aralarındaki eğlenceli dinamik, Men in Black’in başarılı görülmesinin en büyük nedenlerinden biriydi. Chris Hemsworth ve Tessa Thompson, birinin ciddi ve sorumluluk sahibi, diğerinin ise kibirli ve pervasız olduğu Men in Black ikilisine yepyeni ve bence oldukça başarılı bir yorum getirmişler. Birbirini kollayan bir arkadaşlık ilişkisinin ötesinde ikili arasında muhtemel bir romantizme göz kırpılması, filmi çok daha keyifli bir hale getirmiş.
Açık konuşmak gerekirse, takım elbiseli ve gözlüklü bir Chris Hemsworth izlemek çoğu hatayı affettirebilir. Birinci elden aksiyonlar içinde yer almaya oldukça yakışan Chris Hemsworth, elindeki malzemeyi olabilecek en iyi şekilde kullanarak başarılı bir oyunculuk örneği sergilemiş. Tessa Thompson nezdinde filmden önce birkaç teorim vardı. Başrollerden birinin kadın olması ve oluşumun adının açık ve net bir şekilde “Siyah Giyen Adamlar” olması hakkında, niteliğini kestiremediğim bir feminizm konuşması yer alır mı diye düşünmüştüm. Ancak film, bu topa girip, uzun metinlerle izleyiciyi boğmamak için en başta makul bir şekilde rafa kaldırdı. Bunu da, filmin en güçlü iki ajanı arasında, oldukça havalı geçen bir konuşma ile bağlayarak mantıklı bir tercihte bulundu.
Son dönemin popüler ideolojilerini, altından kalkamayacağı şekillerde işleyerek tat kaçıran yapımların aksine Men in Black’in bu konudaki duruşu son derece makul. Bir de üzerine, climax aksiyonunda Chris Hemsworth’ün, kendilerini tanımlamak için düşmanına “Women and Men in Black” demesi, oldukça hoş bir eklemeydi. Sonuç olarak Men in Black, tempolu, eğlenceli, harcadığınız zamana ve paraya değen bir film. Ancak bunun yanında bir hikaye anlatma derdi yok ve derinlikten yoksun. Artılarını ve eksilerini tarttığınızda iyi sayılabilen aksiyon filmlerinden biri olarak kendi türündeki yerini alıyor.