The Usual Suspects Film İncelemesi

Christopher McQuarrie’nin yazıp Bryan Singer’in yönettiği neo-noir türünde olan 1995 doğumlu The Usual Suspects, 8.6 IMDb puanı ve kapı gibi 2 Oscarıyla kült filmlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Filmde, San Pedro’da patlayan bir teknenin sorumluları polis tarafından aranırken şüpheli olan beş suçlunun hikayesine yer veriliyor.

Oyuncu kadrosunda Kevin Spacey,Gabriel Byrne, Chazz Palminteri, Kevin Pollak, Benicio Del Toro ve Stephen Balwin’i gördüğümüz film Kevin Spacey’e Oscar kazandırırken En İyi Özgün Senaryo Oscarı’nın da sahibi oluyor.

Not: Yazının geri kalanı spoiler içerir.

Ters Köşe Yapan Senaryosu

Polis San Pedro’da patlayan tekneyi araştırırken, 27 ceset ve 91 milyon dolarlık uyuşturucu parası buluyor. Olaydan kurtulan iki kişiden biri yanıklarla dolu vücuduyla bir Macar terörist ve diğeri de Verbal Kint adında bir tetikçi. Polis sorgusuna alınan Kint, tüm olayları anlatırken flashback tekniğinden yararlanılıyor. Öncelikle şüpheli durumunda olan beş suçlunun nasıl bir araya geldiğini anlatırken, daha sonra tüm her şeyden sorumlu olan tek bir isimden bahsetmeye başlıyor: Keizer Soze. Kendisine sorulan soruları soğukkanlılıkla cevap veren Kint’in sorgusu sürerken, Macar terörist ise teknede bulunup herkesi öldüren Keiser Soze’yi gördüğünü söyleyip resminin çizilmesi için tarif ediyor. Filmin sonuna kadar olayları sorgudaki Kint’in anlatışıyla izliyoruz. Hatta onun verdiği ipuçlarıyla tüm bunlardan sorumlu olan Keiser Soze’nin kim olduğunu öğreniyoruz. Tam tüm parçaları biz de Kint’i sorgulayan polis gibi tamamlayıp filmi bitirirken, filmin başından beri topallayan Kint’in sapasağlam çıktığını ve Macar teröristin çizdirdiği resmi görüp polis gibi kilitlenip kalıyoruz.

Film Değerlendirmesi

Öncelikle The Usual Suspects’te, gerilim ve polisiye hakim olmasına rağmen aksiyon sahneleri yok denecek kadar az. Olaylar filmin yarısına kadar sakin bir havada anlatılıyor. Bu yüzden film, koşuşturmalı ve kapışmalı polisiye sevenlere değil de daha çok yavaş yavaş çözülen ve zekice kurgulanmış senaryosundan dolayı baştan sona tüm dikkatini verebilen izleyiciye hitap ediyor. Karışık kurgusunun yanında bir de ters köşe eden sonuyla izleyicinin üstünde tatlı bir sersemlik bırakan film, tam yerine oturan replikleriyle de akıllara kazınıyor. Mesela Verbal Kint’in kullandığı “Şeytanın en büyük kurnazlığı dünyayı asla var olmadığına inandırmakmış” repliği filmin beklenmedik sonunun özeti niteliğinde. Tek bir mantık hatası bulamadığımız film, oyunculuklarıyla da kalitesini arttırıyor. Özellikle Kevin Spacey, Verbal Kint performansıyla bir hayli başarılı. Kamera açıları, ışık ve gölgelerin kullanımı da konsepte bir hayli uygun olduğundan, IMDb puanlarını biz dağıtsaydık hemen hemen aynı puanı ya da bir tık yukarı puan verirdik diye düşünüyoruz.

Filmimizi şöyle bir toparlarsak, The Usual Suspects, adrenali tavan yaptırmamasına rağmen merakı ve ilgiyi son sahneye kadar bir hayli yüksekte tutup sıkmadan, zevkle izlettiren kurgu ve senaryoya sahip. Son sahnede ise ‘Nasıl ya’ diyerek tekrar tekrar izleyip ters köşe olmuşluğun verdiği hazla kafanızdaki büyük resmin parçalarını yerleştirmeyi tamamlıyorsunuz ki bu durum çoğu izleyicinin izlemek istediği filmde ilk aradığı özellik. Oyunculuk ve teknik özellikleri de hesaba katarsak -puanı ve ödülleriyle bunu kanıtlıyor- bizce kaliteli ve sürükleyici filme ihtiyacı olanların çoktan açıp izlemiş olması gereken başarılı yapımlardan.